CANLI YORUMLAR
DERYA KEŞCİ
DERYA KEŞCİ

O GÜN

Soğuk, rüzgârlı sonbahar
18.04.2012

Gözyaşlarını sessiz sedasız uğurladım...

Soğuk bir rüzgâr üşütüyordu siyah kabanının siyah kapşonuyla yarım yamalak örttüğü yüzünü. İlk defa bu sonbahar, bu kadar soğuk olmuştu. Zaten hiç sevmezdi sonbaharı.

Alelacele girdiği restoranda kız arkadaşı ikisine de kahve almış, sıcak bir gülümsemeyle kendisini bekliyordu. Uzun yıllar olmuştu görüşmeyeli. Hiç değişmemişti sanki. En son düğününde görüşmüşlerdi. Evlenip Kanada’ya gitmişti. Aşkın peşinde gitmek denen şey böyle bir şeydi galiba. Yalnız büyük aşk büyük hayal kırıklıklarını da peşinde getirmişti.

Neden buna hiç şaşırmamıştı?

Daha iki aylık evliyken eşinin paralel hayatından haberdar olup, Kanada’dan bir enkaz olarak Türkiye’ye geri dönmüştü. Zor günler geçirmişti, işsiz, çevresiz ve ailesiz kalmıştı. Arkadaşının bu denli zor günler yaşamış olmasından hiç haberdar olmaması onu çok rahatsız etmişti. Aslında daha çok ihmalliğine ve vefasızlığına kızmıştı. En azından düğünden sonra bir kere olsun arayabilirdi.

Aradan 7  yıl geçmişti...

Neyse ki "Peki ya sen? Sen bu koca yılları ne yaparak geçirdin, anlat bakalım..." ile yaşadığı anlık vicdan azabını unutmuş, bir an kendi hayatına bakmakta bulmuştu kendini.

Uzun zamandır yapmayı unuttuğu bir şeyi tekrar yapmak zorunda kalmıştı; hatırlamıştı. Arkadaşını neden aramadığını, neden etrafında ve dünyada olup biten her şeyin O’nun yanından akıp gittiğini ve neden bu koca yılları hatırlamak istemediğini hatırlamıştı.

Acı bir tebessümle derin nefes almıştı ama gözlerini kahvesinden ayıramadı.

Başını biraz olsun kaldırsaydı gözlerinde tomurcuk tomurcuk biriken gözyaşları yanaklarından süzülüp kahvesine damlayabilirdi. Aslında isterdi, tüm pişmanlıklarını, yanlış seçimlerini, yetersizliğini, hayatını yanlış bir adama adamış olmanın ağırlığını, sonsuz umut ve ardındaki hayalkırıklıklarını gözyaşlarına sığdırıp onları sessiz sedasız uğurlamayı.

Çok isterdi, hayatında koskoca yılların değil de, sadece tek bir günün hatırasının mevcut olmasını;

O tek günün;

O rüzgârlı;

O rüzgârlı sonbahar gününün…

 

***Bu yazıyı şu şarkının eşliğinde okuyabilirsiniz.

 

 

 

 

 

YAZARLAR
OBEZİTENİN ÖNLENMESİ İÇİN
ANA RAHMİNE HASRET
BOŞANMA SÜRECİNİN ARDINDAN
GEBELİK ŞEKERİ
BOŞANMA SEBEPLERİ II
12 KASIM HAFTASI
İYİ OLMAYAN YABANCILAR VAR
SEVGİ,FEDAKÂRLIK,BAĞIMLILIK
DETOKS SEBZE VE MEYVELERİ
MİNİK DOSTUNUZLA TATİLDE
BEBEKLER İÇİN YEMEKLER
NEFES ALMA PROBLEMLERİ
KOL ESTETİĞİ
SORULARINIZ VE YANITLARI 22

Yorum Yaz

Yasal Uyarı:Bu iletişim platformunda yorum yazanların, bilgi ve düşünce paylaşanların veya herhangi bir kanaldan site veya ziyaretçileriyle iletişim kuranların görüş ve düşünceleri, site editörlerini, modaretörlerini ve site hazırlayıcılarını bağlamamaktadır. Bu görüş ve düşüncelerin sorumluluğu tamamen ilgili kişilere aittir. Sitemizde reklam unsuru içeren yorumlara ve yönlendirici linklere yer verilmemektedir. Yorumlarınızı yazarken lütfen bunu dikkate alınız. Aksi halde iletileriniz yayından kaldırılacaktır.
1
BELGİN
Cevapla BELGİN
25.04.2012 17:12:56
Ne yazık ki çoğu zaman büyük aşk=büyük hüsran....Kimbilir.. belki de aşkın gözü kördür gerçekten ve gerçekleri görmek için o perdenin kalkması gerek gözden..Bazen de büyük aşk dediğimiz,hayal gücü ürünümüzdür sadece..ve acı bir tebessümdür sonucu:((Kimbilir...
Cevap Yaz

Cevaplar

Derya Keşci 02.05.2012 10:17:37

Büyük ask, büyük beklenti oluyor birde sanirim cogu zaman...Büyük olan hersey cok büyük emek istiyor, sanirim ask konusunda bunu unutuyoruz. Birden insani carptigi icin, hep kendi kendiligine mevcut olacagini saniyoruz, ama malesef kendi kendiligine bir sey yapmadan hic bir sey kalmiyor... öperim!! :-)
1
Adınız:
Soyadınız:
Email:
Sikayet & Öneri:
Talebinizi Seçiniz :