Uluslararası sularda kanunlar arası boşluklarda seyahat eden bir gemi var. Bu gemide Rebecca Gomperts isimli bir kadın ve ekibi, kürtajın yasal olmadığı ülkelerdeki kadınlara yardım ediyor. Karşılarına çoğunlukla tecavüz mağdurları ya da başka dramatik hikâyeler çıkıyor
2004’te Portekiz seyahatimizde ülkenin savunma bakanı karasularına girmemizi yasaklamıştı. Gerekçesi de ülkenin ulusal güvenliği için tehdit oluşturduğumuzdu. Bunu gemide silah bulunmaması ve personelin hiçbirinin sabıkası olmamasına karşın söylüyordu. Girişimizi engellemek için uluslararası sulara iki savaş gemisi çıkartarak tüm kanunları da hiçe saydı. Konuyu AİHM”e götürdük ve davayı 2009’da kazandık.
Kadınlar size nasıl ulaşıyor? Kürtajdan sonra onları nasıl güvenli bir şekilde evlerine bırakıyorsunuz?
Öncelikle yerel kadın örgütleriyle temasa geçiyoruz ve buluşma için bir plan çıkarıyoruz. Yardıma ihtiyacı olan kadınlar bu iş için özel olarak hizmete açılan özel hat sayesinde bize ulaşabiliyor. Sonrasında kadınlar bizimle seyahat etme izni alıyor ve uluslararası sulara açılıyoruz. Böylece kadınların mensup olduğu ülkelerin kanunlarını bertaraf ediyoruz.
Kürtaj için başvuran kadınlardan çok sayıda üzücü ve ilginç hikâye dinlemişsinizdir.
Hikâyelerin hepsi yürek parçalayıcıydı. Tecavüz edilen kadınlar vardı. Hiç destek görmeyen ve bağlı bulundukları topluluktan dışlanan kadınlar vardı.
ÖLENLER GENÇ VE FAKİR
Kürtaj hakkındaki kişisel fikriniz nedir? Tamamen sınırsızbir hak mı olmalı? Herhangi bir tıbbi sınırlama getirilmeli mi?
Şununla yüzleşelim, kürtaj yasal olsa da olmasa da, kadınlar muhafazakâr olsa da olmasa da yapılıyor. Bu yüzden kürtajın güvenilir ve ulaşılabilir olması çok önemli. Bu da ancak kürtaj yasallaşırsa mümkün olur. Şunu unutmamalıyız ki kürtajın yasal olup olmaması kadınların sağlığından önemli değil. Güvenli ve yasal kürtaj hakkı, bir sosyal adalet sorunudur. Bir kadın ve anne olarak konunun beni doğrudan ilgilendirdiğini düşünüyorum. Bir doktor olarak güvenli kürtajın nasıl yapılabileceğini biliyorum ve bence kadınların kürtaj yüzünden hâlâ ölüyor olması bir skandal. Ölenlerin çoğu da yaşı küçük ve fakir kadınlar. Doğum kontrolü için yeterli bilince ve -yasal olmasa da- sağlıklı kürtaja ulaşmak için yeterli paraya sahip değiller. Politikacılar da zengin kesimden ve yasal olmasa da eşleri ya da çocukları iyi kürtaj koşulları satın alabilirler. Bu yüzden yasaları değiştirmek için pek aceleci olmuyorlar. Eğer yakınları yasadışı kürtaj yüzünden ölse kürtajı hemen yasal hale getirirlerdi. İstenmeyen hamilelik kadınların sosyoekonomik statüsünde büyük sorunlar yaratıyor. Bazen eğitimlerini bitiremiyorlar, aileleri tarafından dışlanıyorlar. Kariyerlerini geliştiremiyorlar, hatta çocukları bile finansal zorluklar yüzünden iyi bir hayat yaşayamıyor. Bu sırf kadınların sağlık durumlarını iyileştirmek için değil aynı zamanda yaşayabilecekleri travmaların önüne geçmek açısından önemli. Kadınlar marjinalize ediliyor, hatta herhangi bir ahlak baskısının yaratacağı suçluluk duygusundan çok daha fazlasını yaşayabiliyor. Eğer iyi eğitimalmamış kişiler tarafından kötü muameleye maruz kalırlarsa -ki genelde öyle oluyor- o zaman hiçbir hakları yok demektir.
Din ve kürtaj karşıtlığı arasındaki ilişkiyi nasıl yorumluyorsunuz?
Eninde sonunda hamileliği yaşayan ve bebek doğurmak adına hayatını riske atan kadının kendisi. Ayrıca çocuğu büyüten de kadın. Dolayısıyla bu süreçten tamamen etkilenen tek kişi o, devlet ya da din değil. Böylesi özel bir durumda başka hiçbir kurum ya da kişi kadının ne yapacağına karar veremez. İstenmeyen hamilelik kadınların karşı karşıya kaldığı bir durum. Kadın dini ya da başka bir açıdan kendi kararını verebilir. Çoğu kez “aslında kürtaja karşıyım ama benim durumum farklı” diyen kadınlarla karşılaştım. Kürtaj fikri onları rahatsız etse de en azından kendi hayatları için kendilerinin karar verebileceğini anlamış görünüyorlar. WOW’un yaptıklarından hoşlanmayan ve bizi durdurmak isteyen insanlar var. Bunu dini inançları gereği yapmaya hak görüyorlar. Ancak dini kurumları yürütenler erkeklerdir ve erkekler de hamile kalmaz. Erkekler cinsellikle ilgili fikirleri yüzünden suçlanmaz bunu yaşayan da çoğunlukla kadınlardır.
Kaynak: Cumhuriyet