Her 4 kadından birinde görülen idrar tutamama sorununda akupunktur ve nöral terapi uygulamaları ile de olumlu sonuçlar elde etmek mümkün olabiliyor.
Üriner inkontinans, yani idrar kaçırma, birkaç doğum veya rahme yönelik cerrahi girişimler geçirmiş kadınlar arasında sık görülen ve doğal kabul edilip önemsenmeyen bir sorun. Özellikle menopoza yakın dönemlerde daha fazla karşılaşılan sorun, kadınların yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürüyor.
İdrar tutamama rahatsızlığının nedenleri arasında cerrahi jinekolojik müdahalelerin, doğum sayısı ve şeklinin öne çıktığını belirten Uz. Dr. Hasan Ali Nogay, bağ dokusunun elastikiyetinin azlığına bağlı olan bu rahatsızlıkta genetik faktörlerin de çok önemli olduğunu vurguluyor. Tekrarlayan mesane enfeksiyonları, menopoz, kabızlık, şişmanlık, diyabet ve bazı ilaçlar da idrar kaçırma rahatsızlığını tetikleyen faktörler arasında.
Dr. Nogay, idrar kaçırmanın en sık görülen şeklinin stres tipi olduğunu belirtiyor ve “”Sorun, stres tipine ek olarak sıkışma inkontinansı, miks tip, taşma tipi ve sfinkter yetersizliği olmak üzere 5 şekilde görülüyor” diyor.
AKUPUNKTUR NE KADAR ETKİLİ
“Sadece stres ve sfinkter tipi tedavilerinde önerilen cerrahi müdahaleler öncesinde bile akupunktur ve nöral terapi yaklaşımlarının denenmesi hızlı ve başarılı sonuçlar verir. Ortalama 6 seans devam eden tedavi aşaması sonucunda kalıcı ve başarılı sonuçlar alınabilir” diyen Uz. Dr. Hasan Ali Nogay, idrar kaçırma şekilleri ve nedenleri hakkında ise şunları söylüyor:
Stres Tipi: Karın içi basıncını artıran öksürme, hapşırma, gülme, egzersiz ve yük kaldırma gibi faaliyetler sırasında oluşan istem dışı idrar kaçırmadır. İdrarını tutamayan her 3 kadından 2’sinde görülen tiptir. Pelvis tabanı kaslarının bağ dokusunun zayıflığı, altta yatan sebep olarak değerlendirilir. Doğum sayısı ve doğumda uygulanan müdahaleler, iri bebek, ailesel faktörler ve menopoz riski artırmaktadır.
Sıkışma Tipi: Tuvalete gitme ihtiyacı hissedildiği sırada, idrar torbasının farklı sebeplerle uyarılmasıyla idrarın kaçırılmasıdır. Bunun sebebi, mesane kaslarının aşırı aktivitesi ve uyarılmasıdır. Pelvis içi ve mesanenin enfeksiyonları, omurga travmaları, bel fıtığı, diyabet gibi hastalıklar sorumlu tutulabilmektedir.
Taşma Tipi: Pelvis içi cerrahi müdahaleler, omurilik yaralanmaları, diyabet, multipl skleroz gibi hastalıkların yol açtığı düşünülmektedir.
Sfinkter Yetersizliği: Sık olarak mesane düzeltme cerrahisi sonrasında görülmektedir.