Selin Su’yun en çok bana benzeyen yönü, şüphesiz çene bölgesindeki güçlü, dirençli ve sağlam kasları.
Sürekli konuşan, düşündüğünü net bir şekilde dile getirebilen, konuşurken hiçbir şeyden sakınmayan, çok çenebaz bir çocuk benim kızım.
Hani çocuklar bazen çok konuşur, yetişkinler sıkılır eder ya, öyle bir şey değil bu.
Sabah gözlerini açtığı gibi başlayan ve gece gözlerini kapatıp uyuyana kadar devam eden, konuşan, üreten, yazan, çizen bir halet-i ruhiyeden bahsediyorum.
Bana uyuyor mu? Uyuyor.
Başkalarını bayıyor mu? Bayıyor.
Çocuk kısmısıyla iletişim akışını hep kesik kesik yaşayan yetişkinler için Selin’e alışmak, ya da onu çekmek bir hayli zor.
Ancak bu bizim sorunumuz mu? Hayır değil.
Çok nadirdir Selin’e‚ “Annecim, tamam şimdi susmamız gerek” dediğim. Ha yatmamak için beni cinnet-i aleme sokar o ayrı. O anda zaten cingar kopar, cinnetle paralel bir şekilde de genel olarak böyle bir şey söz konusu değil.
Bana göre en önemli şeylerden biridir kendini doğru bir şekilde ifade edebilmek, düşündüğünü dile getirmek ve hatta ne istediğini bilmek.
Bunu da Selin Su gayet güzel yerine getiriyor.
Öğretmeni‚ daha şimdiden inanılmaz bir kişiliği, inanılmaz bir “ben” anlayışı var, “Ne istediğini çok iyi biliyor” dediğinde çok mutlu olmuştum.
Umarım bu gelişimi hiç durmaz ve ileride sağlam karakterli, özgüvenli ve ne istediğini çok iyi bilen bir yetişkin olur.
****
Geçen gün Mine ablam, “Derya sana çok özeniyorum, umarım benim kızımda senin gibi güçlü olur” demişti.
“Umarım” diye gülmüştüm ve derin derin düşünmüştüm.
Her ne kadar güçlü olmak önemli bir şey olsa da, ben aslına bakarsanız kızımın, “Benim gibi” güçlü olmasını istemiyorum.
Çok yürekten söylüyorum, inanın!
Hiçbir zaman çocuğum için, “Güçlü ve başarılı olsun” diye dua etmedim.
Çünkü ben çok iyi biliyorum ki, güçlü olmaları için çok çok çok zor günler geçirmeliler.
Başarılı olmaları için de o çok zor günleri atlatıp, daha da çok, daha da çok çalışmalılar.,
Ki sanırım kızımın benim gibi olması için, annesi benim olmamam gerekiyor.
Ben çocuğum için, çocuklarımız için daha çok “mutlu olsunlar” diye dua ediyorum.
Sadece...
Kısacası hiçbir zaman güçlü olmaya ihtiyaç duymasınlar.
****
Bugün bebeğimin doğumgünü.
Tam 5 yaşına bugün saat 21.35te gireceğiz.
Koca beş yıl nasıl da hızlı geçti.
Doğurmamak için direnen ben.
Doğacağım diye direnen kızım.
Hayatta çok şey yaptım ve yapmaya da devam ediyorum.
Anne olmak, hayatta yapabildiğim tek şey değil benim için.
Hayatta ki tek gayem, tek kendimi kanıtlama ve tamamlama projem değil.
Ama anne olmak... Hayatta yaptığın ve yapabileceğin EN güzel, her şeyden öte birşey!
Bugün kızımın doğumgünüyle ben anne olma, olabilme günümü de kutluyorum.
İlk başlarda istemediğim, mutsuzluktan geberdiğim, hatta “Allah'ım düşsün bu çocuk” dediğim ve sonradan o düşüncelerin azabını, vicdanıma her an attığım derin çiziklerle çektiğim ama sonunda dünyanın en mutlu insanı olduğum bir serüven.
O kadar güzeldi ki narkozdan uyandığımda onun gülen yüzüyle karşılaşmak ve göğsüme dayanıp karnını doyurması, dünyaları feda ederim o kısacık anı tekrar yaşayabilmek için.
****
Mutlu yıllar bebeğim!
Hiçbir şey dilemiyorum senin için.
Sadece mutlu ol, seni mutlu eden insanlarla ol, sana mutluluk veren neresi varsa orada ol... Sadece mutlu ol bebeğim.
Geri kalan zaten kendinde, olmadı bende mevcut.