Tahammülsüzüm

Rumuz Nintendo: Yaklaşık 3 ay boyunca yoğun ve stresli günlerden geçtim, fark ettiğim kadarıyla tüm o süreç bana yaptığım işlere odaklanamama ve tahammülsüzlük olarak geri döndü. Ancak yerli yersiz işle ilgili küçük ya da büyük sorunlarda bunu aksettirebilecek bir konumda değilim. Olabildiğince profesyonel, sorunlarını işe yansıtmayan bir profil çizmemi gerektiren bir işim var. Benim tahammül eşiğim, birkaç ay önce yaşadığım sorunlardan ötürü mü bu kadar düştü, hep bunu soruyorum kendime ve evet yanıtını alıyorum. Hayatımda da bir şeyleri değiştirmem gerekecek bunu biliyorum. Ama bu süreci en sağlıklı nasıl atlatacağım konusunda sizin yönlendirmenize ihtiyacım var.

Merhaba Nintendo; Aktardıklarınızdan anladığım kadarıyla, yaşadığınız zorluğun sebeplerini değerlendirmiş ve zihninizde, son dönemde yaşadığınız bazı durumlarla ilişkilendirmişsiniz. Sizin de açıkça farkında olduğunuz ve ifade ettiğiniz gibi, bir değişim talebiniz var ancak nereden başlayacağınızı bilemiyor gibisiniz. Değişim talebinde olmanız ve yaşadığınız zorluklarla ilgili zihninizde pek çok düşünce ve soru taşımanız, psikoterapi görmek için uygun bir aday olabileceğinizi düşündürüyor. Size önerim, yaşadığınız yere yakın ve maddi olanaklarınızla uyumlu bir ücret talep edebilecek bir terapist arayışına girmeniz yönünde olacaktır.

 ***

Kürtaj yaptırmadığım için pişmanlık duyuyorum

Rumuz Hilal: Eşimle hiçbir zaman çok uyumlu bir çift olmadık ama birbirimizi seviyorduk ve evlendik. Daha sonra çatışmalarımız sertleşmeye ve sıklaşmaya başladı bir ara boşanma noktasına da geldik. Fakat sonra eşimin tarafında yaşanan acı bir olay bizi tekrar bir araya getirdi.  Ardından benim hamileliğim, daha önce yaşamış olduğum kürtajdan dolayı da yine çocuk aldırmak istemeyişim bizi bugünlere kadar getirdi. Şimdi hamileliğimin 6. ayı, eşimle eski çatışmalarımıza geri dönmüş durumdayız. Kürtaj yaptırmadığım ve boşanmadığım için pişmanlık duyuyorum çoğu zaman, büyük bir hata yaptığımı düşünüyorum ve çıldıracak gibi oluyorum. Böyle hissettiğim zamanlar pişmanlık hissim de artıyor. Karnımda bir bebek taşıyorum sonuçta. Bu durumdan nasıl kurtulabilirim lütfen yardımcı olun.

Merhaba Hilal; Gebelik ve doğum, kadınların hayatlarında yaşadıkları en önemli değişimlerden biridir ve ruhsal açıdan da oldukça yorucu ve zorlayıcı bir dönemdir. Bu dönem, zaten sorunlu giden bir evlilik ilişkisi içerisinde, daha da sıkıntı verici olabilir. Anladığım kadarıyla, kendinizin, bebeğinizin ve evliliğinizin geleceğinden yoğun bir şekilde endişe duyuyorsunuz ve şimdiye kadar almış olduğunuz kararları sorguladığınız bir dönemdesiniz. Eğer imkanınız varsa, bu dönemi, bir profesyonelden destek alarak geçirmeye çalışmanızı öneririm. Gebe olmanız, ilaç tedavisi görmenizin önünde bir engel teşkil ediyor ancak, psikoterapi görebilirsiniz. Eğer eşinizi ikna edebilirseniz, bir aile ya da çift terapisti ile görüşün; siz bireysel sorunlarınızın evliliğinizdeki sorunlardan daha yoğun olduğunu düşünüyorsanız, sizi bireysel olarak değerlendirecek bir terapist arayışına girmenizi öneririm.

***

Samimi ortamlarda bile rahat hissetmiyorum

Rumuz Kırmız Yanak: Onur Bey merhaba, şimdi anlatacağım durumu çok yakınlarımla da paylaşmış olduğum için artık anlatırken o kadar zorlanmıyorum o nedenle kendimi asıl sizin gibi profesyonel birine açmam gerektiğini düşündüm. Ben farklı ortamlarda kendisini çok rahat hisseden biri değilim. Ne zaman yeni birileriyle tanışsam ve bir muhabbet ortamı olsa beni sıcaklar basıyor, terlemeye başlıyorum. İşin tuhaf tarafı bunu sadece yabancı ortamlarda yaşamıyor oluşum. Samimi bir ortamdayken bile ilgi odağı ben olunca yine bahsettiğim bu belirtileri yaşıyorum. Yerin dibine giresim geliyor. Bu ancak ilaçla çözülecek bir şey midir, ömrüm boyunca ilaç kullanmak istemiyorum. Yoksa bu duruma terapiler filan yardımcı olur mu? Bir uzmana gittiğimde beni hemen ilaca yönlendirirler diye korktuğum için önce size danışmak istedim.

Merhaba Kırmızı Yanak; Anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla , siz dikkat odağı olmaktan (veya utanılacak ya da aşağılanacak şekilde davranmaktan) belirgin korku duymaktasınız ve bu korkunuz davranışlarınızı etkiliyor. Bu durum yüzünden topluluklara karşı konuşmakta, insanların arasındayken tanıdık birileriyle karşılaşmakta veya küçük grup ortamlarında bulunmakta zorlanıyor olabilirsiniz. Bu gibi sıkıntılı sosyal durumlarda ise size sıcak bastığını ve terlemeye başladığınızı belirtmişsiniz. Benim fikrime göre, düşüncesel olarak sizi zorlayan ve gündelik yaşamınızı ve işlevselliğinizi etkilemeye başlamış olan bu sorunu çözmek için profesyonel yardım almanız en akılcı çözüm. İlaç kullanmakla ilgili kaygılarınızdan söz etmişsiniz; belirtmek isterim ki, bahsettiğiniz sorunların çözümünde kullanılan psikiyatrik tedaviler oldukça etkili araçlardır. Aynı zamanda, psikiyatrik tedaviye, psikoterapi de eklendiği zaman, çok daha olumlu sonuçlar elde ediliyor. Öte yandan, eğer psikiyartik ilaç kullanmak istemiyorsanız, kullanmak zorunda değilsiniz. Bir psikiyatri uzmanından yardım almayı düşünürseniz, ilaç tedavisine sıcak bakmadığınızı belirtebilir ve psikoterapi yöntemleri ile ilgili bilgi isteyebilirsiniz. Bu durumda hekiminiz sizi yönlendirecektir. Ek olarak, direk bir psikoterpistle görüşerek, sorununuza çözüm arayabilirsiniz. Size önerim, bilişsel davranışçı terapiler ile ilgili araştırma yapmanız ve bilişsel davranışçı metodla çalışan bir terapistten yardım almanız.

***

Oğlumun yeme problemi

Rumuz Türkyılmaz: Merhaba, benim oğlum 21 aylık ve zor bir çocuk, anne sütüne devam ediyor ve istediği olmadığında veya yemek istemediğinde meme meme diye bağırıyor. Genellikle yeme problemleri yüzünden geriliyorum. Öfkelendiğimde uzaklaşmaya çalışıyorum bacaklarıma sarılıp ağlıyor ve emmek istiyor bu da beni daha çok geriyor.

Merhaba Türkyılmaz; Uzmanlar, bebeklerin emzirmeden kesilmeleri için kesin bir zaman aralığı vermemekle birlikte doğru zamanın ancak bebeğin emzirmeden kesilmesine hazır olması ve annenin anne sütünü kesebileceğini hissettiğiniz zamanın doğru olduğunu belirtmişler. Önerilen bebeklerin en az 1 yıl anne sütü almalarıdır. Oğlunuzu sütten kesme konusunda dikkat etmeniz gereken bir önemli nokta var. Emzirme aniden kesilmemeli, yavaşça ve alıştıra alıştıra kesilmelidir.  Aniden artık emmiyorsun demek oğlunuzun artık istenmediğini, sizin onu cezalandırdığınızı düşünmesine sebep olabilir. İlk olarak gündüzleri bir emzirme atlayarak başlıyabilirsiniz. Daha sonra günde 1 yerine 2 emzirmeyi atlayabilirsiniz ve ilerleyen zamanlarda gündüz emzirmelerinizi kesebilir ve bu atlamaları yaparken emzirme sürelerinizi de kısaltabilirsiniz. Oğlunuz alıştıktan sonra sadece gece emzirmesine dönebilir ve aşamalı olarak gece emzirmesini sonlandırabilirsiniz. Ancak oğlunuzla daha iyi ve sağlıklı bir ilişki kurmanız için bir çocuk psikoloğundan ya da pedagogtan yardım almak, her zaman aklınızda bulundurmanız gereken bir alternatif.

***

Bilgisayar başında çok fazla vakit geçiriyor!

Sibel Doğa: Merhaba Onur Bey, benim 12 yaşında bir oğlum var. Bu yıl 5. sınıfı bitirdi. Dersleri idare eder, fena değil. Onunla ilgili en büyük sorunumuz bilgisayar. Bilgisayar başında çok fazla vakit geçiriyor. Uyarmamıza rağmen bizi çok da ciddiye almıyor. Zaman zaman sesimizi yükseltsekte ciddi bir sorun yaşamıyoruz. Ancak biz onu uyardığımızda da bizi çok ciddiye almadan, bazen umursamadan “tamam kalkıcam” diyor ama yine de kalkmıyor. Artık biz de bıktık bunu söylemekten. Bilgisayarını kaldırsak, interneti kapattırsak doğru olur mu? Psikolojik destek almamızı gerektirecek bir durum var mı? Yoksa geçici bir durum mudur? Ne yapmalıyız? Teşekkürler. 

Merhaba Sibel Hanım; Uzmanlar, çocukların aşırı bilgisayar kullanmalarının hem fiziksel, hem psikolojik sıkıntılara sebep olduğunu belirtmektedirler. Fiziksel sıkıntılar arasında, çocukların uyku sürelerinin azalmasıyla ortaya çıkan sorunlar, uzun süreli ve yanlış oturma sebebiyle oluşan sorunlar,  uzun süre hareketsiz kalmaktan dolayı meydana gelen sıkıntılar sayılabilir. Psikolojik sıkıntılar arasında bilgisayar oyunu bağımlılığı ve internet bağımlılığının yanı sıra sosyalleşmenin etkilenmesi ve toplumdan soyutlanma (asosyallik) gibi sıkıntıları sayabiliriz. Öncelikle oğlunuzun 1 saatten fazla bilgisayar kullanmasına izin vermemekle başlayabilirsiniz. Kullandığı 1 saat içinde en az 10-15 dakikalık 2-3 ara vermesini sağlamaya çalışmalısınız.  Bunu yapmayı kolaylaştırmak için, kotalı ya da sadece belirli saatlerde aktif olarak kullanılabilen bir internet paketi alın. Aynı zamanda bilgisayara  bir ebeveyn kilidi koymalısınız.  Öte yandan, sosyal aktivitlerle ilgili çocuğunuzu desteklemeye çalışın. Yaz dönemi, internet ve bilgisayar kullanımı açısından daha tehlikeli bir dönem olma riski taşır.