Kadınların yüzde %20'si - %30'u, erkeklerin ise yaklaşık %30'u, yaşamlarının bir bölümünde bu tür saç dökülmesi ile karşı karşıya kalırlar. Kadınlık göstergelerinden olan saçların kaybı, beraberinde psikolojik sorunları da getirebilir.
Kadınlarda kellik, genellikle otuzlu yaşlarda başlar, kırklı yaşlarda, menopozdan sonra iyice fark edilir hale gelir. Bu kellik tipi, erkeklerdeki kellikten farklı olarak, önden her iki yandan-temporal bölgelerden açılma olmadan, ön taraf sağlam kalarak geriye, tepe bölgesine doğru yaygın seyrelme şeklinde kendini gösterir. Fakat genelde saç tamamen dökülmez.
Günlük 100 adet saça kadar dökülme normal kabul edilebilir. Saç dökülmesinden bahsedebilmek için, günlük dökülen saç sayısının 125'i aşması, dökülen saçların yerine yenilerinin çıkmaması gerekir. Saçlarımız normalde, büyüme ve dinlenme fazında döngüye girer. Dinlenme fazında çok miktarda saç kökü dinlenmeye çekilir. Hamilelik sırasında, yüksek östrojen hormonu gelişme evresindeki saç miktarının sayısını artırır. Doğumla beraber, bu dönem bitince, gelişme döneminde olan çok sayıda saç birden dinlenme fazına girerek aniden yoğun saç dökülmesi olur. Bu durum hormon seviyenizin dengelenmesi ile zamanla kendini toparlar. Ancak bu süreçte anne bir yandan bebeği ile ilgilenirken kendindeki bu değişiklikle panik yaşar.
Ergenliğin erken dönemlerinde başlayan, lokalize para şeklinde yamalar halinde saç dökülmeleri farklıdır. Saç köklerine karşı vücudun kendi savunma hücrelerinin yabancı görüp, saldırması neticesinde oluşur ki; stresle yakından ilgilidir.
İster erkekte ister kadında olsun, saç dökülmesi kısmen genetik ve kısmen de hormonal nedenlere bağlıdır. Genetik saç dökülmesi, kişiye hem anne hem de baba tarafından aktarılabilir.Son çalışmalar, anneden gelen x kromozomu üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Bayanlarda saç dökülmesinin genel nedenleri aşağıdaki gibidir:
1- Hormonal nedenler: Erken yada geç menopoz dönemine girilmesi. Hamilelik dönemindeki yüksek östrojen seviyesinin birden düşerek göreceli olarak testesteron seviyesinin yüksekliği, kıl foliküllerin bu hormona duyarlılığının artması, androjenik tip saç dökülmesine yol açar.
2- Tiroid bezinin az çalışması, hipotiroidi saç dökülmesinin nedeni olabilir.
3- Kötü beslenme, aşırı diyetler, alkol kullanımı, demir ve çinko eksikliği saç dökülmesini başlatabilir. Mide ve barsak problemlerinden dolayı beslenme problemi olanlarda saçlar incelir, zamanla dökülür.
4-Uzun ve şiddetli ateşli hastalıklar, saçlı deri bölgesinde çıkan kabuklu yaralar saç dökülmesine eden olur.
5-Uzun saçların örülmesi, saçlara uygulanan aşırı çekme-traksiyonun saç köklerinde yarattığı enflamasyona bağlı dökülmeler olabilir.
Trikotillomani - saç yolma takıntısı: Kadınlarda, kaşlarında veya saçlarının belli bölgelerinin yolunması nedeni oluşturan psikolojik – duygusal durumun tedavisini gerektirir.
Erkeklerdeki gibi kadınlarda da saç dökülmesinin en muhtemel nedeni, androjen hormonların (erkeklik hormonları) etkilerine karşı, kafa derisindeki saç foliküllerinde kalıtsal bir duyarlılık bulunması diye tanımlanabilen androgenetik alopesidir.
Saç dökülmesinin tedavisinde kullanılan ilaçlar, saç dökülmesini yavaşlatarak ,saçların gürleşmesine yol açar. Tedavide kullanılan ilaçlarda, bu aktif erkeklik hormonunun oluşumunu veya saç köklerini etkilemesini önlemeye yöneliktir. Nedene yönelik tedaviden, etkili sonuç alınabilir.
FDA onaylı Minoxidil %2 ve %5'lik solüsyonları, androjenik alopesinin tedavisinde erkeklerden daha çok kadınlarda etkili olmaktadır. Minoxidil ve azeleik asit kombinasyonu preperatlarla, minokxidil saç köklerinde vazodilatasyon yaparak dolaşımını artırarak, azeleik asitte 5 alfa reduktaz inhibitörü olarak etkili olur. Finasterid (proscar), erkeklerde olduğu gibi kadınlardaki saç dökülmelerinde (hamile olmayanlarda) kullanılabilir.
Spirinolakton, idrar söktürücü etkisinin yanında androjen reseptör inhibitörü etkisinden dolayı saç dökülmesinde etkilidir. Östrojen ve progesteron içeren hap ve kremler kadınlarda hormonal nedene bağlı saç dökülmelerinde kullanılabilir. Nizoral şampuan ( 2% ketoconazole) hem antifungal etkisi ile hem de antiandrojenik etkisi ile tedavide ek olarak uygulanabilir.
Lazer tarakları ile saçlı derinin dolaşımı arıtılarak dökülmenin önüne geçilip uyku fazındaki saç kökleri stimüle edilebilir.
Bu ilaç ve uygulamaların dışında, ileri derecede dökülme olan bayanlarda, saçlı derinin arka bölümündeki sağlıklı kıl köklerinin alınarak saçların dökük olduğu bölgelere saç ekimi (fue) yapılabilmektedir.
Saç bakımı ile saçların yıpranmasının önlenmesi de önemlidir. Doğal yöntemlerle saçlarınızı canlandırmak için, çeşitli yerlerde tarif edilen ve eskiden beri kullanılan zeytinyağın, hintyağı, kakao yağının ısıtılarak saçlara uygulanması, keratin içeren yılan yağı ile saçların friksiyon edilmesi kırılan saçlar için faydalı olabilir, baş derisine nem kazandırılmasına yardım eder, kuru saçın yağ ile beslenmesini sağlar.