Mucizelere inanırmısınız? Ben küçüklüğümden beri inandım. İnsanın gerçekten, kalpten en saf haliyle istediği şeylerin gerçek olduğuna her zaman inandım. Benim hikayemde böyle başladı. Çocukluğumdan beri, bir gün ikiz çocuklarım olmasını isteyerek büyüdüm. Herkes bir kızım ya da bir oğlum olsun diye hayal kurarken, ben ikizlerimin biri kız biri erkek mi olsa, yoksa ikisi kız veya ikisi erkek mi olsa diye düşünürdüm. Dedim ya adı üstünde hayal... Neden olmasın?
Haziran 2002'de ilk mucizemi yaşadım. Doktor bana hamile olduğumu söylerken sevinçten ağlayan ben, ikizlerim olacağını söylediğinde şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım. Eşim kekeleyip ultrason görüntüsüne bakarken, ben şaşkınlık ve sevinçten konuşamıyordum bile.
İşte böyle başladı her şey. 3 Mart 2003. Ela ve Lal‘imi ilk kucağıma aldığım gün. Hayatımın, sonuna kadar değiştiği "O" gün. Kucağınıza iki tane bebek veriyorlar. Birini sağa birini sol kolunuza koyuyorlar. Anlamsızca sırıtıyorsunuz, "Yaşasın anne oldum ben" diye ama içten içe de, "Eyvah ben şimdi ne yapacağım" korkusu! İşte o an da aynen böyleydi düşüncelerim. Bir taraftan dünyanın en büyük mutluluğunu yaşarken, diğer taraftan yapabilecek miyim endişesi. Zaten eve geldiğimizde endişelerimde yanılmadığımı anlamıştım. Hastanede dünyanın en uslu iki bebeğinin, eve gelir gelmez aynı anda deli gibi ağlamalarını beklemiyordum tabiiki! Süprizzzzzz!!!
‘Peki Ben şimdi Ne yapacağım?’ Herhalde kızlarımı büyütürken, kendime en çok sorduğum soruydu bu. Ne kadar kitap okusanız da, kursa gitseniz de; iki tane bebekle başbaşa kaldığınızda, yaşadıklarınız sizin tüm bilginizi sıfırlıyor. Teori ve Pratik farkı…
Hatırlıyorum da, bir kırkları çıksın diye dua ettiğimi, sonra 3 aylık olsalar, 6 aylık; aman ilk yaşını doldursalar derken koskoca 10 sene geçti…
Aranızda ikizannesi olanlar anlayabilir beni, hislerimi yaşadıklarımı… Biz ikizanneleri arasında, zamanında çok söylediğimiz bir laf vardı; "Tek çocuk hiç çocuk diye!" Tek çocuğu olanlar alınmayın hemen; sadece, düşünün şimdi verdiğiniz tüm emeği, çektiğiniz tüm uykusuzluğu, endişeyi ve mutluluğu… Şimdi bunu ikiyle çarpın! İşte bu!
İkizannesi olmak zor ve yorucu bir süreç. 10 senedir çocuklarla, bakıcılarla yaşadığım, biriktirdiğim hikayelerimi sizinle paylaşmak için buradayım. Sizin de sormak, paylaşmak istediklerinizi bana yazmanızı istiyorum. Ne de olsa paylaşıldıkça hafifler sorunlar, büyür mutluluklar…
Sevgilerimle,
Ela ve Lal ‘in annesi
Ayşe Van Şenbak