Aileler, bazen telaşla çocuklarının tatlıya çok düşkün olduğunu ve diyabet olmalarından korktuklarını söyleyerek, başvururlar. Onlara verilecek cevap, diyabet değil ama obez olma risklerinin olduğudur. Çok fazla tatlı şeyler yiyen ama yine de spor ya da diğer sebeplerden zayıf kalanların tip 2 diyabet riski yoktur; dolayısıyla tip 2 diyabetin belirleyici risk faktörü aşırı kilodur.
Tekrarlamak gerekirse diyabetin belirtileri , çok su içme, çok idrara çıkma, çocuklarda özellikle olmak üzere gece idrar kaçırma,yemek yemeye rağmen kilo kaybı, aşırı yorgunluk, çabuk yorulma diyabet belirtileridir. Daha az sıklıkla bulanık görme, açıklanamayan kilo kaybı, kaşıntı, genital bölgede mantar enfeksiyonları ve inatçı enfeksiyonlar gözlenir.Bu belirtiler tip 1 diyabet hastalarında, insulin eksikliği nedeniyle hızlı gelişir (15 gün- 1 ,2 ay), erişkin hastalardaki tip 2 diyabet vakalarında belirtiler yavaş ilerler. Tip 1 diyabet hastalarının bazılarında hastalık belirtileri başlamadan 15 gün- 1 ay önce üst solunum yolu enfeksiyonu geçirme hikayesi alınabilir.
Kan şekeri hızla yükselir ve böbrekler aşırı miktardaki şeker ile birlikte fazla miktarda suyu idrarla dışarı atar. Bu durum çok miktarda idrar çıkışına yol açar. İdrarla fazla su kaybedilince susama hissi artar ve hasta çok su içmeye başlar. Şekerli içecekler tüketiliyorsa, kan şekeri daha da fazla artar. İnsülin eksikliğinde şeker, kas ve dokuların çoğu tarafından kullanılamadığından, hasta kilo kaybeder; çünkü enerji kaynağı olarak yağ depoları kullanılır. Sonra hasta giderek halsizleşir.
Ailelerinde diyabet hastalığı olanların, çocuklarında da hastalık görülebilir mi diye telaşa kapılıp tarama yaptırmaları (önceden tanı koymak) gereksizdir, Yani çocukluk diyabetinin önceden tespit edilmesi mümkün değildir. Erişkinde ise obezitenin önlenmesi en önemli risk faktörünü ortadan kaldırır.