Yepyeni bi haftadan herkese neşeli hislerle merhaba,
 
Güneş parlıyor ya , insan bi başka mutlu hissediyor kendini.. belki de son yıllarım Hollanda'da geçtiği için güneşin kıymetini daha bi iyi anlamışımdır.. Oradaki,güneşi kıt Nederland daki dostlarıma da merhaba..
Gariban yorganı derler güneş için . Hollandalılar değil canım biz öyle deriz..
 
Geçen hafta moda haftasında Ayşe Deniz Yeğin'in kolleksiyon tanıtımında olduğumdan bahsetmiştim. Böyle bir organizasyon sonrası birilerinin aklına gelmiş olmalıyım ki bi tv kanalından kızımla ,neo ile bi röportaj teklifi geldi..
Önce istemem dedim..ne deliyim.
 Bi işim yokken bu tarz röportajlar vermemin manası yok dedim.. 
Muhabirimiz, Hüseyin Hatun adında lokum bi insan. Biraz direndim ama ikna etti hemen.... Geçen yıl  Amsterdam'dan ilk geldiğimde  yapmıştık bi çekim , çok da keyifli geçmiş ,güzel bi anı olmuştu bizim için.
Neocum maşallah pek nüktedandı..
Sohbeti güzeldi ve annie müzikalinden bi şarkıyla final yapmıştı.
Teklif geldiğinde neo pek bi heyecanlandı..
Evde mi yapıcaz.hangi şarkıyı söylesem demeye başladı..
ha yani tamam yapalım mı diyorsun dedim..eveeett..dedi..
kendisi bi ara şarkıcı olucam diye tutturmuştu..bende kuru kuru şarkı söylenmez, dans ister ,bak beyonceye dedim..bak yıldız tilbe ye... 
şimdi şarkıcı dansçı olmak istiyor...
çekim aktivitemizi anlatmaya  geçmeden önce size neocuğumuzun büyürken ki deneyimlerinden gözlemlerinden bahsedeyim...
mankenlik mesleğinin sonuna gelmiştim ya neo doğduğunda..
5 aylık hamile olana kadar defileye de çıktım, tiyatro turnesine de gittim..
neo doğdukdan sonra da yurtdışı fuar defilelerine, büyük Yıldırım Mayruk defilesine, Ankara moda günlerinde katılma şansım oldu doğrusu...çok şükür genetik mirasıma..
neocum da büyürken beni epey makyajlı gördüğü yetmiyormuş gibi 2'li yaşlarından şu yaşına kadar uzun bacaklıların arasında. ,her zaman olmasa da makyaj temizleyen bi dolu insan görüyor...
ne iş yaptığımı anlatmıştım,biliyordu tabii..hatta 
bi gün o anneannesinde kalırken telefonla Atina'dan aradığımda, o benimle konuştuktan sonra ,anneeeeannneee ,kızın Deniz
Pulaş arıyo demişti de çok gülmüştüm ...annem arıyo diil yani..yanındayken annesi uzaktayken Deniz Pulaş.
Nehir 4 yaşlarındayken ,ben bi tv kanalında anne-çocuk programı yapıyordum..annenin günlüğü..
Şu an yine devam eden bi program..o hanıma röportaja gitmiştim..2 hafta sonra o sunmaya başladı..ne oldu anlamadım..kimse de bi açıklama yapmadı..aaaa ne oldu birden..yeri gelince söyledim böyle bişey galiba....uzatmayayım..
ben program çekimlerine hep neo ile gittim..çok uyumlu bi minik insandı o..
eğer yaptığımız çekimde ,çocuk giysilerini anlatıyorsak,onları Nehir'e giydiriyor,yürütüyorduk bıdıbıdı.
eğer çocuk mobilyalarını çekiyorsak ,hop nehir hemen yatağın içine, oyuncaklarla görüntüleri...
yani evet,selpak sattırmıyordum sokaklarda ona, ama sanırım biraz faydalanıyordum..kendimin kaliteli zamanıydı belki de..
ben hep ilerde izleriz,hatıra olur diye düşünüp eğleniyor muyuz ona baktım...evet..Nehir'in kamera umurunda olmazdı ki.. neşeli ,uslu bi çocuktur..
tabi ben çekim saatlerimi Nehir'imizin uyku yemek saatlerini asla aksatmadan organize ediyordum...
Sorun olmazdı,normal geçerdi ..
 
Sonra daha da küçükken ...1.5yaşındayken yani, Yıldırım Mayruk organizasyonuyla muhteşem bir 23 nisan defilesi yaptık..
ama ne defileydi azizim...tüm gelmiş geçmiş bayan mankenler ve çocukları..
Nehirimin uçuşan lila bi elbisesi vardı..ayakları öyle küçüktü ki çıplak ayakları ile bi küçük melekti .
benim elbisemde olağanüstü taşlarla süslü ,yine tüylü ve lila idi,
canım Barbaros okusa emprime zırtlı şifon bişey yatağında dö la kumaş der ..malesef yıllarımı çürütmüş olsam da kumaştan anlamam pek..bunun da yeri böyle geldi ....öperim onu çok.
ikimiz neomla elele öne kadar yürüdük.
en öne geldiğimizde o birden alkışları duyunca ,burnu yere değercesine selam vermez mi...
bende anne gururuyla selamladım..
mutluluktan çekilen tüm fotolarda hunharca ağlamak üzere olduğum bellidir...
 
Neomuz Ekim'de 10 yaşında olucak kısmetse.
bu güne kadar nice anne çocuk dergisinden geldiler, gazete haftasonu ekleri için röportajlı çekimler yaptık birlikte..hatta bi kaç tv programına bile katıldık birlikte.
okulda ,annem ünlüdür ,bende ünlü sayılırım isterseniz imzamı verebilirim demiştir..imza denen şeyden,neo da yokken hemde..
Ün ne.. ben umursamadım . zaten benim gibisine ünlü değil tanınmış denir sanırım..
Neoya da bunu anlatıyorum..ben işimi güzel yaptığım için insanlar beni hala tanıyor.. bu nedenle arada çekim yapılıyor dedim..
 
geçen haftasonu neoyu, nihayet bale dersinde görüntülediler.... evden çıkmadan ben makyaj yaparken,o bana neden makyaj yapıyorsun,beni çekmeyecek mi diye sordu..bale de çekim olucağı için benim yerim yoktu çekimde sanırım..
 
sahiden de görüntüler çok güzel çıkmış...neo yine süperdi... nehir doğduğu zamandan bugüne yaptıkları, tüm arşiv çekimleri ile birlikte verildi röportajımız ..şahane hatıra...
sonunda yine bi şarkı istendi....önce kate perry sonra pink söyledi bizim ki..
hüseyin,türkçe şarkı yok mu diyince önce bi kaldı..
2 yıl önce karakedi Serdar Ortaç söylerdi diye o geldi aklıma onu söyle dedim..
söyledi..
onu verdiler..fonda Serdar Ortaç kara kediyi söylüyor..... 
eve gelince ,hayıflandı..niye ceza demedim ki diye...
kız mı artiz olmak istiyo 
nifak tohumlarını ben mi serptim yoksa..belki de  bu iyi bişey..çünkü neo eğleniyor ve istekli..
önümüze bakıp onu doğru yönlendirmesi bizden olucak...
 
insanda bi evlat var ise hikaye bitmez ne güzel....
bugün bi daha asla olamayacak kadar genç olduğunuzu unutmamanızı diliyor sevgiyle selamlıyorum.
Piloş ..