Herşey 2008 yılında eşim sarpoloma gelen iş teklifi nedeniyle değişti..
Yılbaşı öncesi bi ihtimal olan Hollanda'ya göçme, Ocak ayının ilk haftalarında netlik kazandı..Evet di,gidiyorduk Hollanda'ya.
Beni İstanbul'da iş anlamında bağlayan hiç bi şey olmadığından ,kızımız neomuzun da ilkokula başlamasına daha 1 yıl daha olduğundan zamanlama kusursuzdu. Zaten İstanbul'da da mahallemizin ilkokulunun ana sınıfına gidiyordu 2 yıldır. İlkokula da Cihangir ilköğretim gidecekken göçtük Hollanda'ya.
Hollanda - Amsterdam'a önce sarpolomuz gitti, evi tuttu. Eşyalı bi ev , ev sahibimiz Oli adında, Hollanda havayollarında kaptan pilot. Görseniz shrek kadar kadar kocaman bi Surinamlı. Dünya tatlısı bu insan, Hollandayı daha çok sevmemize neden oldu.O da bi Türkiye aşığı imiş...
Neonun okulu ingilizce eğitim veren bi okuldu..Hollanda'dan bi kaç yıla döneceğimizi bildiğimizden bu zor dili öğrenmesine gerek duymadık..
Okula kayıt ve kıyafet almaya gittiğimizde bi kaç Türk hanım ile tanıştığımda çok sevindim..Şimdi yakın arkadaşım olan Hilal, beni görür görmez a merhaba nasılsın dedi..Mankenlik nedeniyle beni tanıyor fakat Hollandadan bi arkadaşı sanıyordu..çok daha sonra muhabbet ettiğimizde güleriz.. Diyor ki öyle yakın hissediyordum ki seni tanıyorum sandım...Eve gidince aaa bu manken deniz piloştu yahu demiş...
İlk gün neoyu okuldan almaya gittiğimde çok heyecanlıydım..zaten okul bölgesinden çokta ayrılmamış olan ben,içim içime sığmadan kapıda bitiverdim.. aynı girerken olduğu gibi okulun müdürü bu kez de veda ederken kapıdaydı..tek tek öğrencilerin elini sıkıp ,çak filan yapıyordu bi kaçıyla..Neo gülen yüzüyle çıktığında hemen sordum ,ne öğrendin bakalım ilk gün diye dedi ki gallik gullik gibi bişeyler anlatıyorlardı bi de no yu öğrendim..biliyodun zaten kuşum yes'i no'yu dedim..renkleri de biliyordu ama bu cümle kurmaya yetmiyordu ..fazla detaya girmeyeyim, Neomuzun 2 ay gibi bi süre içinde nefis uyum sağladığını ve inanılmaz güzel bi aksan edinmeye başladğını söyleyebilirim..
Ama bu maceranın sonuna geldik işte..2 yıl önce ben Türkiye'me Neomuzla dönmüştük.. Sarpolom da bu ay sonunda temelli geliyor artık. Şu an Oli'nin evinden sonra geçtiğimiz evdeyim. Bu ev bizim evimizdi.. evet bu evi aldık biz. Nehirimiz 35 yaşına gelince bitecek borcu olan bi ev..Kira öder gibi bankaya ödüyorsunuz ve ev sizin oluyor ya hani..o sistem..burada o kadar uzun döneme yayabiliyorsunuz.
İki ev kurmuşuz. Bi amsterköydeki ev, eşyamız var, kılık kıyafetlerimiz, neonun legoları var. Taşıdım taşıdım bitmedi..Bir de İstanbul'da şu an kirada oturduğumuz ev..Vatanımıza kesin dönüş..ama ne yalan söyliyim.. burayı özliycem galiba...
Ne demişti muhteşem Özdemir Asaf : Geldiğinde ağladın orası için,bil ki gidersen ağlayacaksın burası için.
Bugün öğle uçağı ile Türkiye'me dönüyorum. Buraya veda ediyorum. Güzel günlerdi, sıkıldığım günlerdi,güldüğüm, bisikletle neomuzu okula götürdüğüm, yediğim içtiğim anlarla dolu unutulmaz günlerdi.
Dün eski dostum Sinem ve ailesiyle muhteşem bi parkta buluşup kahve içtik.Amsterdamın dışında bi yerde yaşıyor.nefis köylerinden biri..ama şehir yani ..aklınıza bizdeki gibi 4 ay köy yoluna ulaşamadık modeli gelmesin,öyle diil ..bu park nasıl bi parktı anlatayım kısaca..Ankara'da ki kuğulu park gibi... çay bahçesi ağırlıklı değil muhteşem oyun alanları ile dolu bi yer...yaş grubuna göre ayrılmış.. carting pisti mi istersin, üstünde tepinilen trambolin mi.. kaydırak mı salıncak mı ya da bunlardan onlarcası mı... işte özleyceksem bunları özleyeceğim..çocukların doyasıya eğlendikleri oynadıkları ne çok yer vardı yarabbim..yeşil de yeşil...park ta park...sinemin çok ünlü bi ressamın torunu olan eşi petere dedim ki biz de böyle bi büyük alan olsaydı çoktaaaaan avm dikmişlerdi üstüne.. e çocuklar nerde oynuyo dedi..dedim var avm lerde çocuk oyun yerleri. 3 dönen aparat bi basket atma potası..bu da 5 yaş grubuna o kadar..varsın temiz hava almasınlar canım dedim.
Hoşcakal amsterdam bos ormanı, hoşcakal zamanında gelen tramlar,hoşcakal güneş açınca bi başka bakan hollanda...
İyisiyle kötüsüyle geçen gurbetin sonuna geldik..
hayat zaman zaman türlü sürprizler çıkarıyor karşımıza... değerlendirmeli ve hayatta yaşadığımız her anın tadını fark etmeye bakmalı.. çok çabuk geçiyor hain zaman. vatan hasretini çokca hissettiğim ve kendimi yalnız hissettiğim burada geçen günler bitti.
Allah kimseyi sevdiklerinden ayırmasın ,gurbetteki dostlara sabır..bizim çekirdek ailenin kavuşmasına da az kaldı..ayrı gayrı geçen günler bitti..neonun baba özlemi de bitiyor sonunda.
9 yaşına kadar Almanya'da yaşadım,Türkiyem'e döndüm. Neomda 9 yaşında Hollanda'dan Türkiye'ye döndü. Annem,yıllarca Almanya'dan dönecek babamı bekledi ,bende döndüğümden beri sarolomu bekliyorum.
Bana burada herşey çok tanıdık gelmişti..huzurunu özleyeceğim bu ülkeyi hep güler yüzle hatırlayacağım..
Ama canım ülkemde yaşadığım için herşeye rağmen her zaman şükrediyorum..biz sımsıcak yürekleri olan bi milletiz.merhamet ve hoşgörü toplumuyuz..öyleyiz di mi..ben öyle biliyorum.
Haftaya yine yazarım
Sevgiyle
Piloş