Sonunda bahar geldi...Ağaçlar çiçek açtı....Sokaklar renklendi....

Hava bir soğuk, bir sıcak, bir soğuk, bir sıcak, bir soğuk, bir soğuk ilerlerken birden güneş yakıcı yüzünü bize gösterdi...

Malumunuz leyleklerle aram iyidir... Almanyadan döndükten sonra da sağolsunlar beni bırakmadılar...Bol bol gelip tepemde uçtular....

Önce Bursaya annemleri ziyarete gittik..Sonrasında da güzel havayı fırsat bilip hafta sonlarında kendimizi İstanbulun deniz gören kıyılarına attık. Rumeli kavağı, Rumeli feneri, Ortaköy, Caddebostan, Pendik, Küçükyalı, Bayramoğlu....

İyotlu deniz havasını çektik içimize misler gibi... Darısı başınıza....

Havaların ısınmasını fırsat bilen Mete okul çıkışlarında önce okul bahçesinde sonrasında evin civarındaki parklarda, park olmazsa da apartmanın arka bahçesinde hopluyor, zıplıyor, koşuyor....

Çocuklar oynarken apartmanımızın arka bahçesinde bulunan piknik masalarında anneler iki laf edebiliyor. Böylece bende  7 yıldır oturduğum sitede ki farklı komşularımı tanıma fırsatı buluyorum.

Bir tane teyzemiz var...Kocaman bir termosla çay demleyip bahçeye getiriyor ve bahçeye gelen komşulara çay servisi yapıyor.

Biz gençlerde dün akşam konuşurken bu akşam için piknik yapmaya karar verdik. Biri kısır yapacak, biri kek, biri tuzlu kurabiyeler, ben Reçelli Ayıcık Kurabiye yapacağım diye sözleştik. Çocuklar severmi bilmem ama ben balkabağından mozaik pasta benzeri bir pasta yaptım. Tamamen doğaçlama hazırladım. Bu durumda komşuları denek olarak kullanmış olacağım sanırım. Bakalım nasıl bulacaklar pastamı...Aslında pasta demek havalı oluyor yoksa bildiğin püre :))

Gelelim bu hafta sizlerle paylaşmak istediğim tarife.

Tarifi çizgi film den aldım. Evet evet yanlış duymadınız çizgi filmden... Aklımda kaldığı şekilde hazırladım.

Sonuç bence ve tadına bakanlarca olumlu oldu. Normal şartlar altında ağzına balık sürmeyen eşim Balık soteden sonra Balık Köfteyi de afiyetle beğenerek yedi.

Annem ve babam hazır aldığımı düşündüler.

Mete de kendi rızasıyla afiyetle yedi. E daha ne olsun değil mi?

Balık Köfte

Malzemeler:

- 450 gr balık fileto (Mete Mezgit sevdiği için ben donmuş mezgit balığı kullandım)

-  1 orta boy tatlı patates (Çizgi film de tatlı patates ile yapıyorlardı bende tatlı patates kullandım ama normal patatesle olmaz mı derseniz tabi ki de olur)

-  1 yumurta (içerisinde kullanılacak)

-  2 yemek kaşığı galeta unu

-  1 yemek kaşığı zeytinyağ

-  Tuz

-   Kızartmak için sıvı yağ

Pane için malzemeler:

-   1 yumurta sarısı

-   Galeta unu

Yapılışı:

-  Balık filetolarını haşladım. Suyunun süzülmesi için tel süzgeçe aldım. Soğumasını bekledim.

Bu arada süzdüğüm suyu daha sonra çorba yapımında kullanmak amacıyla dondurucuya kaldırdım.

-    Ayrı bir yerde patatesi haşladım. Biraz soğumasını bekledim.

-    Haşlanmış balık, haşlanmış patates, yumurta, zeytinyağ, tuz, galeta ununu elimle yoğurdum.

-    Şekil vererek yağlı kağıt serdiğim fırın tepsisine dizdim. Mete okuldan gelince pişirilmek üzere buzdolabına kaldırdım. Böylece bir süre dinlenmiş oldu.

-   Dinlendirmeden de yapılabilir muhtemelen ama farkı olur mu şu an denemediğim için bilemiyorum.

-   Pişirmeden hemen önce çırpılmış yumurta sarısına ve ardından galeta ununa bulayıp kızgın yağda kızarttım.

Başlangıçta hepsini kızartmayı düşünmüyordum. Bir kısmını dondurucuya atıp başka bir sefer de pişirmeyi düşünüyordum ki sonrasında kızartma işlemine başlamışken hepsini kızartmaya karar verdim.

Pişmiş şekilde dondurucuya attım. Böylelikle Bursadan gelen annem ve babamada tatırma fırsatım oldu.

Bir kısmıylada kendime süper bir sandviç hazırladım. Denemenizi şiddetle tavsiye ederim.

Panini ekmeğinin içine balık köfteleri, marul, roka, domates, soğan ve biraz moyonezle koydum ki tadı şahane oldu. Demedi demeyin ;)