İlk üç aylık süre;
Günü geçen gebelerde ilk değişiklik kasıklarda adet olunacakmış gibi hissedilen ağrıdır. Bu ağrının sebebi uterusa (rahim) gelen kan miktarında artmaya bağlı olarak damarlarda genişleme, hormonların etkisiyle uterusta oluşan yumuşama ve kısmen büyüme, barsak hareketlerindeki yavaşlamaya bağlı gazlanma ve şişkinliklerin yarattığı dolgunluk hissidir.
Diğer çok belirgin bir değişim önüne geçilemez bir uyku isteği, uykuya doyamama durumudur. Gebeler her buldukları yerde uyuma eğilimindedir. Bu durum vücutta ani ortaya çıkan hormon değişimlerine bağlıdır. Göğüslerde büyüme, dolgunluk ve acıma hissi sık rastlanan şikayetlerdendir. Bazen göğüsten süt gelmesi de olabilir. Karın şişkinliği, idrar yaparken tutukluk hissi, kabızlık eğilimi yine ilk 3 aylık sürede sık rastlanan şikayetlerdendir.
Genellikle 6. haftada ortaya çıkan bulantı hissi, kusma veya midede huzursuzluk hissi, yediklerini hazmetmede zorluklar, kokulara karşı aşırı hassasiyet, görülen bir başka şikayetler grubudur. Hazımsızlık ve şişkinliğin sebebi barsak hareketlerinin yavaşlamasına bağlı gazlanma, midenin boşalım zamanında oluşan uzamadır. Gebe olmayanlarda midenin gıdaları sindirip barsağa iletmesi ortalama 2-4 saat iken gebelerde bu süre çok daha fazladır.
Hele hazmı zor olan kızartma, aşırı yağlı yiyecekler ve hamur işi gıdaların mideyi terk etmesi saatler alır. Gebelikte bu tip hazmı zor gıdalardan özellikle uzak durmakta, hele vücut hareketleri ve barsak hareketlerinin daha da azaldığı akşam saatleri ve geceleri bu tip gıdalardan kaçınmakta yarar vardır. Dikkat edilmez ise son derece sıkıntılı bir gece geçmesi kaçınılmaz olur. Diğer dikkat edilmesi gereken bir konu da akşam ve gece geç saatlerde yenen gıdalardır hele de fazla miktarda yenmiş ise. Mide saatlerce uğraşarak kapasitesini zorlayan bu gıdaları sindirmeye çalışır ve bu süre de oldukça sıkıntılı geçen bir zaman dilimi oluşturur.
Bazen ağızda tat duyu değişiklikleri ve yediklerinin tadında değişmeler de hissedilir. İlk 3 ayda gebelerde sık görülen şikayetleren birisi de kanamalardır, hafif lekelenme şeklinde veya adet görür boyutlarda olabilir. Kanamanın çok olması gebelik seyrinin olumsuzluğuna işaret edebilir. Yüz gebenin 15-20 tanesinde kanamalar artarak ağrıların da eklenmesiyle gebelik düşük olarak sonlanmaktadır, ancak çok hafif olan kanamalar genellikle sorun yaratmamaktadır. Oluşmuş kanamaların bebekte sakatlık yapma gibi riski yoktur. Düşük olmaz, gebelik normal koşullarda büyümeye devam ederse geçirilmiş kanamalar sorun oluşturmazlar. Çok siddetli olmayan düşme ve çarpma gibi durumlar da gebeliği olumsuz
yönde etkilemezler ama ilerleyen gebelik haftalarında plasentanın (bebeğin eşi) yerinden ayrılmasına ve kanamalara yol açabilir.
İkinci üç aylık sürede oluşan değişimler
Dördüncü aydan sonra karından bebeğin (uterusun) büyüdüğü gözle farkedilmeye başlanır, 6. ay tamamlandığında uterus göbek hizasını geçmiştir. Uterusun büyümesine bağlı olarak önde idrar torbası sıkışır, bu sebeple sık aralıklarla idrara gitme ihtiyacı oluşur. Uterus daha büyük olduğundan etraf dokulara baskıya bağlı olarak kasık ve belde de ağrı hissi olmaya başlar. Bu dönemdeki en keyifli olay annenin bebek hareketlerini hissetmeye başlamasıdır.
İlk gebeliklerde 18-22 hafta , sonraki gebeliklerde 2 hafta daha önce bebek hareketleri hissedilmeye başlanır. İlk hareketler barsak gazlarının yer değiştirmesine benzer, 6. ay sonunda bebeğin hareketleri hissedilir, hatta baba da karından bebeğin hareketlerini eliyle farkedebilir. Bu haftalarda memelerde belirgin büyüme olur. Karın bölgesi bu haftalarda hızla büyümeye başladığından çatlaklar bu haftalardan sonra oluşmaya başlar. Nemlendirici krem, acıbadem yağı veya bu amaca uygun üretilmiş kremler faydalı olabilir. Çatlak oluşumunda genetik faktör ve anne kilo artış hızı rol oynamaktadır. Annede veya ailede cilt çatlağı olmayanlarda, kilo artışını normal sınırlarda tutanlarda, çatlak ya hiç olmamakta veya çok az olmakta, tersinde ise belirgin çatlaklar olabilmekedir. Gebelikte kırmızı olan çatlak renkleri, doğum sonrası beyaz çizgilere dönüşür, spor yapıp kas ve cildinin toparlanmasına dikkat edenlerde belirgin olarak kaybolur veya çok azalırlar.
Son üç ay, (27-40 hafta arası)
Bu haftalarda karın iyice büyümüştür, vücut ağırlık dengesi öne kaydığı için bel eğikliği artmış, omuzlar arkaya alınmıştır, bu yeni duruş şekli sebebiyle de bel ve sırt ağrıları ortaya çıkar ve zamanla artar. Gebeliğin 28. haftasından sonra bebeğin doğum kanalına yerleşmesine yardımcı olan, gün içinde gelip geçen, kısa süreli uterus kasılmaları olur, doğum zamanı yaklaştıkça bu kasılmaların gücü ve sıklığı artmaya başlar. Hormon salgılarındaki artışa bağlı olarak vaginal akıntılarda artma olur, idrara daha sık gidilmeye başlanır. İdrar torbası dolu iken bebeğin ani hareketlerle idrar torbasına basısı sonucu idrar kaçması olabilir. Bu haftalarda bazen su kesesi vaktinden önce açılarak anneden su gelişi başlar, bu durum gebe
tarafından idrar gelmesi veya idrar tutamama durumuyla karışabilir, önemli bir durumdur, vakit geçirmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Karın bölgesindeki büyümeye ve oluşan ağırlık hissine bağlı olarak oturup kalkmak zorlaşır, uyuma kalitesi bozulabilir, genellikle sağa sola dönmelerin olduğu rahatsız bir uyku dönemi başlar. Akşam yemeklerinin hafif yenmesi, yastıklarla rahat uyunabilecek destekler yapılması kısmen çözüm olabilir. Yürüyüş zorlaşır, ördek yürüyüşü denilen iki tarafa sallanarak yürümeler, aşağı karın bölgesinde baskı hissi olur. En sonunda beklenen misafir ya su kesesinin açılması ile, veya rahim ağzı açılmasının ilk belirtisi olan hafif leke şekli kanama ile veya 10 dakikadan sık aralarla gelen, 30-45 saniyeden uzun süren kasılmaların başlamasıyla geleceğini haber verir, ilk gebeliklerde ortalama 6-8 saat, sonraki gebeliklerde 4-6 saatlik bir süre sonrası dünyaya gelir.
Bebek kucağa alınıp sesi ilk duyulduğunda çekilen bütün sıkıntılar unutulur, dünyanın en güzel canlısı aileye katılır. Sorunsuz geçen gebelik dileklerimle, sağlıkla kalınız. Kurban bayramınızın sevdiklerinizle mutlu ve neşeli geçmesini dilerim.
Prof.Dr.Aktuğ Ertekin