İlk kez gebelikte ortaya çıkan, şeker metabolizmasında karbonhidratlara tolerans bozukluğu sonucu oluşan bir durumdur. Şeker hastalığı olduğu halde bunun farkında olmayan ama gebelikte saptanabilen ve doğum sonrasında devam eden bazı bozukluklar şeklinde de görülebilmektedir.
En tipik şekli, gebelik öncesi şekerle ilgili sorunu olmayıp gebeliğinin üçüncü ayından sonra ortaya çıkan şeker dengesindeki bozulma ve gebelik sonlandıktan sonra şeker dengesinin eski normal haline dönmesidir. Annede genellikle, gebelik sırasında hiçbir şikayet bulunmaz. Kan şekerinin yüksek
olması ve buna bağlı olarak bebekte ortaya çıkabilecek irilik ile buna bağlı sorunların görülme ihtimali fazladır. Ancak uygun gebelik takibi, şeker dengesindeki bozukluğun zamanında saptanması ve gerekli düzenlemelerin yapılması ile bu sorunları önleyebilmek mümkündür.
Toplumlarda görülme sıklığı ırk, beslenme alışkanlıkları, genetik yatkınlıklar, kişinin yaşam şekli, önceki gebeliklerde karşılaşılan sorunlar ve gebelik başlangıcındaki vücut kitle indeksi denilen boy ve kilo arasındaki oranın dengesi ile ilişkilidir. Sebze türü gıdaların az tüketilip karbonhidrattan zengin
bir beslenme alışkanlığı, ailede obezite durumu ve şeker hastalığı varlığı, hareketsiz, hazır gıdaların ağırlıkta olduğu, bedensel aktivitenin az olduğu bir yaşam şekli ve obezite ile kilonun boya göre fazla olduğu durumlar. Risk faktörleri erişkin tip şeker hastalıkları risk faktörlerine benzer, önceki gebelikte
gebelik şekeri olması, iri bebek doğum öyküsü varlığı, anne yaşının 40 ve üzeri olduğu durumlar, polikistik over sendromu hastalığı varlığı gibi. Yine de gebelerin yarısında hiçbir risk faktörü olmadan bozukluk ortaya çıkabilmektedir.
Gebelik şekerinin önemi nedir?
Bu bozukluğun olduğu durumlarda bebeklerde şu durumlar daha sık görülebilmektedir;
1. Bebekler gebelik haftalarına göre daha iri olabilmektedirler
2. Bebek doğduktan sonra şeker metabolizması etkilendiği için kan şeker düşmeleri olabilmektedir
3. Yenidoğan sarılığı daha sık olabilmektedir
4. Bebeklerin yoğun bakım ünitelerine yatırılmaları gereksinimleri daha fazla olabilmektedir
5. Erken doğum riski artmaktadır
6. Doğum öncesi anne karnında ölüm riski artmaktadır
7. Annende preeklampsi denilen tansiyon yükselmesi ve böbreklerden protein çıkışı (bir tür gebelik böbrek hastalığı) olması durumu, daha fazla oranda görülebilmektedir
8. Kan şekeri yüksek iken gebe kalan ve bu durumun farkedilmediği kişilerde sakat bebek ve düşük yapma oranları artmaktadır
Nasıl takip edelim?
Öncelikle sağlık kuruluşunda düzenli kontrolleri yaptırmak gereklidir. Bu kurumlarda risk faktör değerlendirmeleri yapılıp, ilk başvuruda başlangıç şekeri, 24-28 haftada şeker tarama testi, yüksek çıkanlara şeker yükleme testi yapılır. Daha önceki gebeliklerde sorun yaşamış olanlarda veya gebelik öncesi şeker bozukluğu olanlarda tetkik zamanları değişiktir.
Nasıl tedavi planlayalım?
Gebelik şekeri son derece önemli bir durumdur, düzenli takip ve tedavi yaklaşımları ile, oluşabilecek sorunların çoğunu önleyebilmek mümkündür. Takip, bu işle ilgilene bir ekip tarafından yapılmalıdır, doktor, diyetisyen, laboratuvar değerlendirmeleri ve spor aktivitesi gibi. Amaç gebelik seyrini, kan
şekeri normal sınırlarda olan gebelerle eşdeğer düzeye getirmektir.
1. Diyet ve yaşam şeklinin düzenlenmesi, yani daha aktif bir yaşam şekli, düzenli egzersiz, yiyeceklerin protein, yağ, karbondihrat dağılımının ve beslenme aralıklarının düzenlenmesi
2. Kişinin kan şekerini düzenli aralıklarla ölçüp takip etmesi, sonuçlara göre beslenme, ilaç ve aktivitelerini ayarlayabilmesi
3. Hangi durumlarda doktorunu araması gerektiği konusunda eğitilmesi
4. 1-2 haftalık zaman dilimindeki diyet ve egzersiz uygulamalarına rağmen hedeflenen kan şeker değerleri elde edilememesi durumunda
5. İlaç tedavisi başlanmasıdır. İlaç tedavisinde ilk tercih insülin verilmesidir, ağızdan hap şeklinde tedavi imkanları da mevcuttur, ama insülin deneyimi daha fazla ve güvenlidir. Kullanılacak ilaçların tür ve miktarları tedaviyi planlayan ekip tarafından her hastanın durumu göz önüne alınarak planlanmalıdır.
Doğum ne zaman nasıl olmalı?
Doğum zamanı ve şeklini takibi yapan ekibin belirlemesi uygun olur, genel yaklaşım bebeğin öngörülen kilosu ve şartlar uygun olduğu sürece, normal vaginal doğum önerilir. Doğum zamanlamasında 40 haftadan sonrasında bebeğe ait riskler normalden daha yüksek olabileceği için doğumun gerçekleştirilmesi ve daha fazla beklenmemesi genel bir uygulamadır.
Anne ve bebek için uzun dönem risk var mıdır?
Gebelik şekeri olan annelerde tip 2 şeker hastalığı denilen, geç yaşlarda ortaya çıkan şeker hastalığı 7 kat fazladır. Toplumlara göre değişmekle birlikte, 9-11 yıllık bir zaman diliminde, gebelik şekeri olanların kadınların %19 ile %42’sinde tip 2 şeker hastalığı gelişme riski vardır. Ancak yaşam şeklinin
düzenlenmesi, beslenmeye dikkat edilmesi, koruyucu ilaç tedavileri ile hastalığın ortaya çıkışını geciktirebilmek mümkündür. Gebelik şekeri olan kadınların 1 ile 3 yıllık aralarla şeker hastalığı yönünden tetkik yaptırmaları uygun olur. Gebelik şekerinin sonraki gebeliklerde tekrarlama oranı %30 ile %84 arasında değişir, eğer gebelikte insülin kullanımı gerekmişse, hastalığın tekrarlama riski %75’tir. Bu gebelerin başlangıç testleri normal olsa bile ,16-18 ile 28. gebelik haftaları civarında tekrar değerlendirilmesi uygun olur.
Bebek için uzun dönem riskler arasında çocukluk çağı obezitesi ile şeker metabolizmasındaki bozukluklar sayılabilir.
Sağlıkla kalınız.
Prof.Dr.Aktuğ Ertekin