Anneler, babalar ve bebeklere bakan herkes…
Lütfen onları dünyamızı teşrif ettikleri andan itibaren sevin, hem de çok sevin.
Onlar hep ağlar, ilk aylarda gazları olur, kaka ve çiş yaparlar, sonra da uyurlar.
O kakanın konusunu akciğerlerinizin en dibine kadar çekin ki beyninizin en derin kısımlarına kazınsın. Çünkü zaman hızla akacaktır ve bir daha o kokuyu hiç duymayacaksınız. Çişini de.
Bakmasanız ölecek kadar çaresizdir onlar ve sevilmeye, okşanmaya, öpülmeye, konuşulmaya (anlamadıklarını sanırsınız ama amigdalada depolarlar her şeyi) en fazla muhtaç oldukları zamandır; kucaklayın onları.
Meme yahut biberon emdikten sonra gazlarını çıkarırken “GOORK” diye öyle bir ses çıkarırlar ki, ilk defa anababa (ebeveyn) olanlar şaşırırlar. Aman o anın keyfini çıkarın, videoya çekin, ne yaparsanız yapın. GOORKlarken bazen kusarlar hatta, sakın iğrenmeyin. O kusmuk da bir daha asla geri gelmeyecektir, özleyeceksinizdir. Şefkatle silin güzelim dudaklarını, sonra da öpün, öpün, öpün. Hiç merak etmeyin, onlar bunu asla unutmazlar, bilinçli olarak hatırlamasalar da.
Zaten kaçımız neyi bilinçli olarak hatırlarız veya biliriz ki?
Kafacıklarını omuzlarınıza dayayıp sarıldıkları anları, ilk defa buruşuk bir suratla gülümser gibi oldukları dönemleri, sizi görünce “e eee” dedikleri zamanları…
Asla unutmayın, tadını çıkarın ve yaşayın, kaydedin. Bu yaşantılar eşsizdir ve size de sevmeyi, karşılıksız diğerkâmlığı öğretirler.
Her salisenin, saniyenin, kısacası anın lezzetini yaşayın ve yaşatın.
Ve…
Asla karşılık beklemeyin.
Onlar hep alıp hiç vermemeye programlıdırlar.
Anababalarına çektirmeye de…
Çekin, aldırış etmeyin, hep sevgiyle ve güzellikle mukabele edin.
Terbiye etmeyin demiyorum, sadece hep sevecen ve sonsuz derecede tahammüllü olun.
Çünkü onlar başka türlü kendileri olamazlar, özerklik ve demokratlık ruhu kazanamazlar.
Ve…
Asla, asla, asla bir fiske dahi vurmayın, bağırıp öfke kusmayın.
Onlar bunu da asla unutmazlar, hatırlamasalar da.
Ama siz hatırlarsınız, hatırlamadığınızı zannetseniz de.
Yaşlılık ve düşkünlük günlerinizde kapınızı çalıyor ve size sahip çıkıyorlarsa sevinin.
Yapmazlarsa da üzülmemeye çalışın ve müsterih iseniz eğer…
Öylesine bir gülümseyin.
Mücellidiniz kendinizdiniz, musallânız da kendiniz değilsiniz de nedir.