Geçen haftaki yazımda, aileler için çocuklarının sağlığının ne kadar önemli olduğunu yazmıştım. Çocuklarını daha sağlıklı yetiştirmeleri için ebeveynlere bazı öneriler sunmuştum. Bu hafta bu önerilerime devam edeceğim. İşte size 5 öneri daha;
1-Genel olarak günümüzde porsiyon miktarlarının gittikçe artığı dikkati çekmektedir. Bu nedenle evde ya da restoranda, nerede olursak olalım porsiyon miktarları ile ilgili bilinçli olmamız, ihtiyacımızdan fazla besin tüketiminin önlenmesi için en doğru yoldur. Özellikle sevdiğimiz besinleri biraz daha yemek istemek, yani ikinci porsiyonlar obezite gelişimi için risk faktörüdür. Hem biz bundan kaçınalım hem de çocuklarımıza ihtiyaçlarından fazla yedirmeyelim.
2-İki yaşına kadar süt tüketiminde tam yağlı süt kullanılmasında sakınca yoktur. Hatta ilgili kurumlarca önerilmektedir. Ancak iki yaşından sonra süt ve süt ürünlerininin yağsız veya az yağlı olması gerekir. Sağlıklı beslenmek ve obezite riskini azaltmak için yağsız veya az yağlı süt ve süt ürünleri tüketelim, tükettirelim.
3-Sağlıklı olmanın iki koşulu vardır. Sağlıklı beslenmek kadar daha aktif daha hareketli olmak da sağlıklı olmamıza katkıda bulunur. Bu nedenle günlük yaşam düzeni içinde bunu kolaylaştıracak ve mümkün kılacak uygulama ve tedbirler alınmalı, tercihler buna uygun yapılmalıdır. Örneğin asansör yerine merdiven kullanmak, koşullar uygun ise araba yerine bisiklete binmek veya yürümek, daha çok dans etmek, her fırsatta yürüyerek gitmek örnek olarak sayılabilir.
4-Artık TV seyretmek hem beden hem de ruh sağlığımıza zarar verecek yoğunluk kazandı. dizi belirliyor, seyrediyoruz. Hatta bir gecede iki dizi bile seyrettiğimiz oluyor. Bayılarak izlediğimiz hatta işimizi-gücümüzü bırakıp izlediğimiz bu diziler neredeyse üç saat sürüyor. Sadece diziler mi? Gündüz kuşaklarında da bizi TV karşısında tutmak için uzun kadın programları yayımlanıyor. Çocuklarımız ise bilgisayar karşısında adeta kilitleniyorlar. Bu nedenle büyüğü-küçüğü ile herkes daha az hareketli... Bir de TV seyrederken veya bilgisayar karşısında elimiz-ağzımız da boş durmuyor. Sürekli bir şeyler atıştırıyoruz. İşte bütün bu nedenlerle artmış obezite riski altındayız. Yapılan bilimsel araştırmalarla TV ve obezite arasındaki olumsuz ilişki çok net olarak ortaya konmuş durumda... O halde daha az TV seyretmek ve ilgisayar karşısında olmak bizim elimizde... Doğru olanı yapalım, çocuklarımıza da doğru olanı benimsetelim ...
5-Daha sağlıklı olmanın bir diğer koşulu da bedenimizi ve yaşamı sevmektir. Ancak bedenimizi seversek onun kıymetini bilir, daha sağlıklı olması ve bize daha uzun zaman eşlik edebilmesi için gerekenleri hiç zorlanmadan yaparız. Çocuğumuzun da bedeninini farkında olması, onu korumanın da kendisini görevi olduğunu öğrenmesi gerekir. Yaşam güzel, sağlıklı yaşam en güzeldir...
6-Daha sağlıklı olmanın bir koşulu da ruhumuzu beslemektir. Sağlıklı olmak hem bedenimizle hem de ruhumuzla iyi olmaktır. Bu nedenle daha çok gönüllü olun... Evet, evet... Daha sık gönüllü olun, gönüllü olarak daha çok aktiviteye katılın... Bu sizi hem daha aktif hem de daha mutlu kılacaktır. Çocuklarımızla birlikte olabileceğimiz gönüllü aktiviteler onu da zenginleştirecek, birlikteliğinizi daha anlamlı ve derin kılacaktır. Daha huzurlu, daha sağlıklı olmak için yaşamaya, yaşatmaya gönüllü olun ve onların da gönüllü olmasını sağlayın..