Son günlerde basında Niğde’nin bir beldesinde 11-15 yaş arasında kız çocuklarının evlendirildiği konusu işleniyor. Aslında çocuk evlilikler ne yazık ki ülkemizin özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde , kırsal kesimde önemli bir sorun.. Daha halen çocuk olan kızların evlendirilmesi onlara yüklenen psikolojik travmadan başka gebeliğin getirdiği fizyolojik yükü de omuzlarına bindiriyor..
10-18 yaş arası ergenlik dönemidir yani birey hala çocukluktan kurtulamamıştır ve kişiliğini oluşturma dönemindedir. Bu dönem çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir. 0-18 yaş gurubu çocuk kabul edilmektedir ve Avrupa Birliği hükümleri de bu yöndedir.
Anne ve bebek ölümlerinin en önemli sebeplerinden bir tanesi ergen gebeliklerdir yani 10-18 yaş arası gebeliklerdir. Yıllardır bilim insanları ve bilimsel kuruluşlar ergen gebeliklerinin önlenmesi için uğraş vermektedirler. Nitekim çocukluk çağı evliliklerinin azaltılması ile Türkiye’de anne ve bebek ölümlerinde önemli oranda düşme sağlanmıştır.
Ergenlik gebelikleri sık düşük doğumlara, çocukta doğum hasarlarına sebep olmakta ve daha henüz çocuk olan ve gelişmesini tamamlamamış anne bir de ek olarak karnındaki bebeğinin gelişimini sağlamak zorunda kalmaktadır. Doğal olarak yetersiz beslenme sonucu hem anne de hem de bebekte hasarlar meydana gelmektedir.
Ülkemizin en önemli sorunu olan eğitim eksikliğinin giderilmesi ve kız çocuklarının da okula devamlarının sağlanması, başlık parasının önlenmesi, ana çocuk sağlığı ve aile planlaması birimlerinin düzenli çalışmaları ile ergen gebelik sorunu azaltılsa da; Avrupa Birliği kapısındaki ülkemizde hala görülüyor olması, bu çalışmalara devam zorunluluğunu ortaya koymaktadır.